6. gün – Armen, namı diğer Abdurrahim

Salı, 06 May 2014 14:50 tarihinde oluşturuldu
 
 

 

Diyarbakır’da 14 gün/Amed’e dair 14 fotoğraf/ Tigranakert’e dair 14 metin

Gazeteci ve fotoğrafçı MJM Repair için iki hafta boyunca Diyarbakır'da (Kürtçe ismiyle Amed ve Ermenice Tigranakert'te) röportajlar yaptı. 1915 Soykırımından önce şehirde nüfusu binlerle ölçülen Ermenilerin geçmişi, bugünü ve geleceğine dair fotograflar çekti. MJM hikayeleri Ermenilerle kesişen mekanlar ve insanlarla karşılaşmalarını röportajları boyunca okuyucuyla paylaşıyor.

Bu foto-röportaj Mayıs 2013'te yapılmıştır. Yazıda yer verilen bazı hususlarda o tarihten sonra değişiklikler olmuştur.


6. gün – Armen, namı diğer Abdurrahim

Armen, namı diğer Abdurrahim’den Guillaume Perrier ve Laure Marchand’ın “Türkiye ve Ermeni hayaleti” kitabında bahsediliyordu. Ermeni olan her şeye meraklı bu “küçük sinirli adam”la tanışmak istiyordum. 52 yaşında Liceli eski bir şoför olan Abdurrahim Ermeni kökenlerini 25 yaşında, babasının ölümüyle öğrenmiş. Amcası ona gerçeği anlatmış. “Çok şaşırdım, benim için bir şok oldu. O güne kadar Kürt olarak yaşamıştım ve 25 yaşında Ermeni olduğum söyleniyordu. Beni tamamen alt üst etti” diye anlatıyor. O günden beri el yordamıyla, Hollanda ve Amerika’da izlerine rastladığı dünyaya dağılmış akrabalarını bulmaya çalışıyor.

Bir Ermeni olarak Ermeniliğe dair her şeyi öğrenmek istiyorum. Bu yüzden iki senedir Ermenice kursuna gidiyorum. Kültürümü ve dilimi bilmek istiyorum” diyor. Evinde uydudan beş Ermeni televizyonunu izliyor ve Ermenilere dair tüm gündemi, Ermenistan da dahil olmak üzere, yakından takip ediyor. Beş aydır “Atalarımızın mirası” dediği Surp Giragos’ta kilise vakfı için gönüllü olarak çalışıyor. Beş senedir Agos’u Diyarbakır’da satmayı da üstlenmiş. “Burada 100 kişiyi abone yapmayı başardım !” diyor gururla.

Hem Kürt hem de Ermeni kimliğiyle yaşamı nasıl bir arada yürüttüğünü sorduğumuzda ikisinin huzurlu bir şekilde yan yana var olabildiğini ama gelecekte nüfus cüzdanında “Ermeni” yazmasını istediğini anlatıyor. “Kendi içimde Ermeni kimliği daha ön planda” diyor. Sohbet ilerledikçe babasının resmen Hristiyan olmak için başvuru yaptığını ama kendisine sahip çıkan ve büyüten Kürt aileye ihanet etmiş olacağını düşünerek son anda vazgeçtiğini öğreniyoruz. “Herkese söyledim Ermeni olduğumu, söylemekten korkmuyorum. Rahatım” diyor Abdurrahim. Yine de sadece Ermenilerle ya da Ermenilere sıcak yaklaşan kişilerle birlikte olduğunda Armen ismini kullanıyor. Kendisine göre “Diyarbakır’da yaklaşık beş aileden birinde Ermeniler mutlaka vardır”. Bir de kıymetli anları paylaştığı en az 15 aile var : “Birlikte düğünlere, mezarlığa gidiyoruz, piknik yapıyoruz, hal hatır soruyoruz”. Bu aileler Armen için adeta ikinci akrabaları olmuş. 

 

Çeşitli gazete ve dergilerde çalışan MJM Yerkir Europe Sivil toplum kuruluşu için Ermenistan ve Türkiye'de foto-röportajlar gerçekleştirdi. Çalışmalarından örnekler www.mjm-wordsandpics.com sitesinde görülebilir.