Türkiye’de Ermeni kimliğinden parçalar

Pazar, 25 Aralık 2016 06:55 tarihinde oluşturuldu
 
 
 

Ermeni diasporasından bakış


Türkiye’de Ermeni
kimliğinden parçalar

 

 

Van Project, Türkiye’de Ermeni kimliğinin korunması ve Ermeni kültürel mirasının yeniden canlandırılması projesine dönüş. Türkiye’de yerel halklar tarafından muhafaza edilmiş Ermeni kimlik parçalarının izleri üzerinden üç yıldır yürütülen etnografik ve etnomüzikolojik bir araştırma. 

2010 yılında Fransız-Ermeni STK’sı “Yerkir Europe”,  misyonu Batı Ermenistan (bugün Türkiye’nin güneydoğusu) Ermenilerinin kimlik ve mirasını yaşatmak olan “Van Project” ile sivil toplum örgütlerine yönelik geniş çaplı bir program başlattı. Başlangıçta “Van Project” NorayrKartaşyan yönetiminde tarihçi, etnolog, etnomüzikolog ve geleneksel Ermeni müziği profesyonellerinden oluşan Erivan’da bir çalışma grubu idi. Daha sonra Kasım 2010’da, Fransa, Rhone-Alpes Bölge Konseyi ortaklığı ile Erivan Müzik Konservatuarı’ndan onbeş kadar öğrenciden oluşan müzik topluluğu kuruldu.



 30 Temmuz 2011 tarihli Hozat’ta ve Dersim Munzur Festivali’nde Van Project konserinden bir bölüm


Yerkir Europe’ta proje koordinatörü olan Armen Ghazarian: “Müzik topluluğu “Van Project” daha büyük bir projenin belkemiğini oluşturuyor ve 1915 soykırımı sonrası Ermenistan’da yok olmaya yüz tutmuş enstrüman ve müzik türlerini Ermeniler ve Türkiye’nin doğusunda (batı Ermenistan) yaşayan Kürtler, Hemşinliler ya da Dersimli Zazalar gibi halklarla temasta bulunarak yeniden yaşatmaya olanak sağlayan etnografik ve etnomüzikolojik bir araştırma laboratuvarı olarak kuruldu.


29 Temmuz 2011 tarihli Ovacık’ta Dersim Munzur Festivali’nde Van Project konserinden bir bölüm


Norayr Kartaşyan’ın da belirttiği gibi, geleneksel Ermeni müziğinin eğitimini sürekli kılmak için biraz araştırma yapmak gerekiyordu: “Ermenistan’da Kafkas Ermeni müziği daha yaygındır. Bu müzik saf Ermeni müziği değildir, daha çok bölgeye has bir müziktir. Burada yapılması gereken, gerçek Ermeni halk müziğini bulmaktı. Ermenistan’da “gusanakan” şarkıları (saz şairi)  bile sorun yaratıyor. Çünkü orada çok büyük bir alan var ve Kafkas etkisi altında kalıyorlar. Bugün Türkiye’de bulunan küçük Ermenistan’a (PokrHayk) seyahat ettik. Orada farklı müzikler dinleyip envanterlerini çıkardık. Yine envanter çalışmasını gittiğimiz Hemşin’de yaptık. Burada yok olma tehlikesi altında son derece ilginç bir enstrüman olan Ermeni tulumundan (dgzar ya da barkabzug) söz etmiyorum bile. Ermenistan’da bu alet üç kişi ile çalınıyor. Olabildiğince inceleme yaptık, konu ile ilgili müzisyenlerle bir araya geldik, karşılaştırabilmek için Hemşin’den tulum satın alıp müzik aletini yeniden oluşturduk”.


 

 Ermeni tulumunun gösterilmesi (dgzar veya barkabzug), Erivan Mart 2010


Ermeni mirası izinde Türkiye’de Van Project

2011 ve 2013 yılları arasında Türkiye’de birçok misyon gerçekleştirildi. Bu misyon kapsamında Ermenistan ve diasporadan uzman grupların eşlik ettikleri (Türkolog, etnolog, etnomüzikolog) Van Project müzik topluluğu, Dersim kripto Ermenileri ve Hemşinli Müslümanlaştırılmış Ermeniler ile bir araya geldiler. Türkiye’nin doğusunun yollarını arşınlayan grup, kendi türünün tek örneği olan bu grubu coşkuyla izleyen binlerce kişiye konser verdikleri birçok müzik festivaline (Dersim, Diyarbakır, Malatya, Van, İstanbul) katıldı.




Malatya Erguvan Festivali’nde Van Project konserinden bir bölüm, 24 Temmuz 2011


Bu uzun yolculuklar, Türk, Kürt, Zaza ya da Hemşinli çok sayıda müzisyen ile tanışma fırsatı ve gerek müzikal olarak gerek insani anlamda değerli anların paylaşılması fırsatını da doğurmuş oldu. NorayrKartaşyan’ın da anlattığı hikayede belirttiği gibi, Türk ve Kürt müzik geleneklerinde Ermeni mirasının keşfi bu yolculuğun önemli öğelerinden biri: “Harput’ta bir klarnetçi ile tanıştık, ustasının (varped) kim olduğunu sorduk. Babasının olduğunu söyledi. Ben de ona sordum o zaman: “Babanın “varped”i kimdi?” Bir Ermeni diye cevap verdi. , “varpedHarutiun”. Türkiye’nin doğusundaki topraklarda Ermeni kimliğinin yankısına güzel bir örnek: “Dersim’de Zaza müzisyenler ile bir araya geldiğimizde tanıştığımız ve Van Project müzisyenleri ile dostluk kuran genç saz çalgıcısını hatırlıyorum.” Bize tüm yolculuğumuz boyunca eşlik etti, çünkü Ermeniler ile tanıştığını öğrenen babası babaannesinin Ermeni olduğunu itiraf ederek, ondan kalan tek şeyi ona vermişti: gencin bundan böyle boynunda taşıyacağı annesinin hacını. Bu tür olaylar aslında her yerde Ermeni izlerinin olduğunu gösteriyor”.


Sarı Gelin”Van Project’in İstanbul’daki konserinden bir bölüm, Eylül 2011


Etnomüzikolojik araştırmalara bakılacak olursa, bu araştırmalar daha geniş araştırmalara vesile olacak paha biçilmez yüzlerce sesli ve görsel kayıt sayesinde son derece verimliydi. Erivan Üniversitesi etnomüzikologlarındanMargaritaSarkisyan, Türkiye’deki misyonlara katılmış ve bu projenin önemini vurgulamıştı: “Türkiye’ye gidene kadar müzisyen arkadaşlarımın çoğu bu çalışmanın Ermenistan’da bile yapılmadığını, neden başka yerlerde araştırıldığını söylüyorlardı. Ama orada durum çok önemli. Bütün dikkatimizi vermeliyiz çünkü her şey çok kolay unutulabiliyor ve bizler bir yok olma tehlikesi ile karşı karşıyayız.  Burada (Ermenistan) geleneksel şarkı ve dans grupları, Ermeni kimlik öğelerinin yok olma tehdidi altında olduğu oranın aksine, Ermeni müzik mirasını yüksek bir seviyede tutuyorlar”. Türkiye’de gerçekleştirilen farklı buluşmalar, Eylül 2012’de bir haftalık bir müzik etkinliği için Van Project’i ağırlayan Diyarbakır Belediyesi ile işbirlikleri kurulmasına olanak sağladı. Düzenlenen atölyeler, Van Project müzisyenleri ile Diyarbakır’daki Aram Tigran Konservatuarı müzisyenlerinin beraber çalışmalarına ve araştırma yapmalarına olanak sağladı.


Diyarbakır’da Aram Tigram Konservatuarı’nda Van Project konserinden bir bölüm, Eylül 2012


Bu üç yıl boyunca, Van Project Ermeni müzik ve enstrümanlarının yeninden kazandırılmasını sağlamanın yanı sıra Türkiye’de Ermeni kimliğinin yeniden canlanmasına ve birbirleri ile teması olmayan ya da az teması olan insanlar arasında eşi görülmemiş bağların kurulmasına olanak verdi. Ermeni Soykrımı’ndan bir yüzyıl sonra, YerkirEurope’un eylemi 1915 yılından bu yana çok uzun bir süredir nadasa bırakılmış bu topraklarda yapılacak çok şeyin olduğunu ve Ermeni kimliğinin yeniden ekilebileceğini kanıtlıyor.



Van Kültür park açılışı'nda Van Project ve... par aris-nalci

Van’da Kültür Park’ın açılışında Van Project konserinden bir bölüm, 8 Eylül 2012