3. gün - Şeyhmus Diken, Diyarbakır’ın sesi

Perşembe, 10 Nisan 2014 16:50 tarihinde oluşturuldu
 
 

 

Diyarbakır’da 14 gün/Amed’e dair 14 fotoğraf/ Tigranakert’e dair 14 metin

Gazeteci ve fotoğrafçı MJM Repair için iki hafta boyunca Diyarbakır'da (Kürtçe ismiyle Amed ve Ermenice Tigranakert'te) röportajlar yaptı. 1915 Soykırımından önce şehirde nüfusu binlerle ölçülen Ermenilerin geçmişi, bugünü ve geleceğine dair fotograflar çekti. MJM hikayeleri Ermenilerle kesişen mekanlar ve insanlarla karşılaşmalarını röportajları boyunca okuyucuyla paylaşıyor.

Bu foto-röportaj Mayıs 2013'te yapılmıştır. Yazıda yer verilen bazı hususlarda o tarihten sonra değişiklikler olmuştur.

 

3. gün - Şeyhmus Diken, Diyarbakır’ın sesi

Diyarbakır Ermenilerinin tarihi ve yaşadıkları bölgeler bugün Kürtlerin elinde. Kürtler, kendilerine rağmen, 1915’te Ras-ul-Ayn’daki imha kamplarına, oradan da Der Zor çöllerine sürülen ya da onlarca yıldır buradan uzaklarda yaşamak zorunda kalan “gâvurların” hatıralarının bekçisi olmuş durumdalar. Burada tanıştığınız her Kürdün Ermenilere dair anlatacağı küçük ya da büyük bir hikâyesi var.  Biri size çocukluk arkadaşının kendisine Paskalya yumurtaları verdiğini anlatır, bir başkası kimsenin demiri ya da değerli metalleri Ermeniler gibi işleyemediğini, diğeri de tanıdığı bir Ermeni’nin harika yemek yaptığını. Zamanla silinmeye başlayan ve son derece anlamsız görünebilen bu bellek parçaları tarihin yapraklarında sonsuza dek kalacak geçmiş bir zamanın önemli izleri aslında.

Yazar Şeyhmus Diken belki de Diyarbakır’ın bu sesini ve geçmişini en iyi temsil eden kişi. Doğduğu şehre dair pek çok kitabın yazarı olan Diken Kürtlerin, Ermenilerin, Süryanilerin ve Yahudilerin görece bir uyum içinde birlikte yaşadığı Amed’in o altın çağını tekrar yaşatmak için anılara başvuruyor. “Bu şehir ne tek dilli, tek dinli, ne de tek kimliklidir. Ermenilere olduğu kadar Kürtlere ve Süryanilere de aittir” diyor yazar. “Geçmişin büyük adaletsizliklerinden sonra bazı halklar buradan silindiyse de yaşadıkları olaylar, yerler ve hatıraları hala burada ve hep bahsediliyor” diye ekliyor. Yazar Ermenilerden özür dileme kampanyasının imzacılarından biri aynı zamanda. Görüşmemizde bölgede ve başka yerlerde Kürtlerle konuşmalarımızda hep gündeme gelen önemli bir konudan da bahsediyoruz. Ermenilerin ve genel olarak Hristiyanların bölgeden yok edilmelerinin yarattığı inanılmaz kayıptan. “Şehir sadece ekonomik olarak değil, aynı zamanda kültürel, entelektüel ve siyasi olarak ta fakirleşti. Tek tipleşti” diye özetliyor Şeyhmus Diken. Ve ekliyor : “Diyarbakır halkı bunun tamamen bilincinde”.  

 

Çeşitli gazete ve dergilerde çalışan MJM Yerkir Europe Sivil toplum kuruluşu için Ermenistan ve Türkiye'de foto-röportajlar gerçekleştirdi. Çalışmalarından örnekler www.mjm-wordsandpics.com sitesinde görülebilir.