Ermeni-Türk platformu

Türkiye, Ermenistan ve diasporadan görüşler
Tüm yazılar Türkçe, Ermenice, İngilizce ve Fransızca dillerinde

 

Avrupa değerleri ve kriterlerine Türkiye tarafından uyulması Ermenistan için tek garantidir.

 
 
  Ermenistan'dan bakış

Avrupa değerleri ve kriterlerine Türkiye tarafından uyulması Ermenistan için tek garantidir.

Karen Bekaryan

 

 
Karen Bekaryan

"Avrupa entegrasyonu" sivil toplum örgütü başkanı

2000 yılından itibaren Ermenistan’da faaliyet gösteren Avrupa Entegrasyonu derneği başkanı Karen Bekarian ile Ermenistan'la sorunlu ilişkileri bulunan komşusu Türkiye’nin AB üyeliği ve Ermenistan için bunun muhtemel sonuçları hakkında  konuştuk. Karen Bekarian, Türkiye’nin üyeliği meselesinden daha çok üyelik sürecinin önemli olduğunu düşünüyor. Ermenistan için Türkiye’nin bu süreci normal şekilde tamamlaması daha fazla önem arz ediyor.


Türkiye'nin dış politikası Ermenistan’da nasıl algılanıyor ?

Epey karmaşık bir algı var. Bir kaç cümleyle özetlemeye çalışalım. İlk olarak, Türkiye'nin ihtirasları kapasitesini fazlasıyla aşıyor. Bölgede ve dünyada yeniden ve daha büyük ölçekte söz sahibi olma yönündeki müthiş arzusu onu absürt durumlara sürüklüyor. Çünkü sonuçta böyle bir politika kapasite ve siyasi kültüre dayanmak zorunda.

Mesela Davutoğlu'nun meşhur ‘komşularla sıfır sorun’ politikası sadece gerçekleştirilememekle kalmadı, var olan sorunlara yenilerini ekledi. Bu demek oluyor ki ihtiraslar aynı kalmakla birlikte daha büyük ölçekte uygulanıyorlar. Bir yandan Arap ve Müslüman dünyasına yönelik ise liderlik hevesleri var, öte yandan Rusya ile birlikte Avrasya bölgesinde işbirliği, aynı anda AB'ye üyelik talebi ve bölgedeki tek aktör olmayı hayal ederek ABD ile müttefikliği sürdürme isteği. Böylesi bir "daimi" aktörlük hevesi hem büyük hırslara hem de bunları gerçekleştirmek için yetersiz bir kapasiteye işaret ediyor.

İkinci olarak, Türkiye'nin karşılaştığı sorunları yönetmede gözettiği dengelerden bahsetmek gerek. Türkiye bu çok sayıdaki sorunların herbirini başka bir konuda dikkateleri dağıtmak için kullanıyor. örneğin Kürt sorununda olumlu adımlar atar gibi yaparken Kıbrıs sorununu kızıştırıyor. Dikkatler bir tarafa yönelmişken diğer tarafta sorun derinleşiyor ve kritik bir eşiğe ulaşıyor.

Üçünü  olarak, Türkiye düzenli bir şekilde ultimatom ya da tehditlere başvuruyor. Örneğin AB’ye ‘2023’e kadar AB üyesi olma" konusunda bir ültimatom vermiş ve bir takım tehditlerde bulunmuş.

Türkiye’nin bölgede bir rolü olmadığını söylemek doğru olmaz. Türkiye önemli bir nüfusu olan büyük bir ülkedir, ABD’den sonra NATO’nun en büyük devletidir. Ama bu rolün Türkiye'nin oynamak istediği ya da oynayabileceğini hayal ettiği rol olduğunu söylemek te doğru değil. 


Zaman zaman Türkiye sanki AB üyesi olmakla Orta Doğu’ya yönelmek arasında tereddüde düşüyor gibi.

Evet, Müslüman dünyası Ortadoğu ile sınırlanmıyor. Türkiye’nin ihtirasları da dar bir çerçeveyle sınırlanmıyor. 


Türkiye’nin AB üyeliği Ermenistan için ne tür olumlu ve olumsuz etkilere yol açabilir ?

İki senaryo mümkün. Avrupa Birliği'ne üyelik ya kriterlere uygunluk sağlandığı için, ya da siyasi bir kararla olabilir. Bu iki yöntem de daha önce uygulandı. Yunanistan ve Portekiz'in üyeliği meselesi bu şekilde çözüldü. Kriterlerin yerine getirilmemesine karşın siyasi motivasyon üstün geldi. Bundan dolayı Ermenistan'ın bu konuya yaklaşımı duruma göre değişecektir. Üyelik kriterler karşılanmadan, herhangi bir siyasi zorunluluktan dolayı gerçekleşirse, bu Ermenistan için olumsuz ve zarar verici bir durum olur. Böyle bir durumda en çok Avrupa’nın değerler sistemi ve siyaseti zarar görecektir.

Çünkü Türkiye'ye böyle bir imkan sunmak kendisini üstün hissetmesine yol açacaktır. Oysa mevcut kriterlere uyarak 50 ya da 100 sene sonra üye olursa sonuç olumlu olur. Çünkü yapacakları öngörülemeyen bir komşuya sahip olmak başka bir şey, bu komşuyla bir yapının aynı çatısını paylaşmak bambaşka bir şey. Ulusal güvenlik başta olmak üzere bu durumun sonuçları kökten farklı olur. Örneğin kriterlere uyum çerçevesinde sınırların kapalı olmasını nasıl düşünebiliriz ? Kendi tarihi ile yüzleşmemesini de düşünmek mümkün değil, çünkü bu bir insan hakları sorunu. 

Türkiye'nin üyelik sürecinde birçok olumlu faktör var. Ama bir noktaya dikkat etmek gerek : kriterleri yerine getirererek üyeliğe ilerlediği takdirde Ermeni-Türk ilişkilerine de çözüm bulunacaktır. Aksi halde, Türkiye AB üyesi olunca Ermenistan-Türkiye meselesinin Ermenistan-Avrupa sorununa dönüşme tehlikesi var.  Bu sebepten dolayı Türkiye AB ile bütünleşme temposunu arttırmalıdır.


Türkiye'nin üyeliği siyasi gerekçelerle gerçekleşirse ne olur ?

Korkunç sonuçlar ortaya çıkar. Ve sadece Ermenistan için değil. AB’yi bir kenara bırakıp Avrupa Konseyi'ne bakarsak tabloyu daha net görebiliriz. Mesela, üyelerinden biri sürekli sorumluluklarını yerine getirmezse cezalandırılır ve üyelikten uzaklaştırılır, ama bu durum aynı zamanda Avrupa Konseyi'nin bu üyeyi denetim altında tutma imkanından da mahrum olması anlamına gelir. Avrupa Konseyi bu sebeple cezalandırmaktan vazgeçer ise sorumsuz ülkenin diğer üye ülkelere kötü örnek olma riski vardır. Bu da kuruma büyük bir zarar verir.  Türkiye siyasi amaçlardan dolayı AB üyesi olursa işte olacak olan budur

İnsan haklarından bahsediyoruz, ama Türkiye'nin Kürtlere dair politikasına ne demeli ? Başka bir ülkenin topraklarına saldırmanın kabul edilemezliği ilkesi mevcut, ama bugün Kuzey Kıbrıs Türkiye tarafından işgal edilmiş durumda, neden bunu kabul etmek zorunda olalım ?  AB üyesi olan bir ülkenin komşuları ile sorunları olamaz, Türkiye’nin sadece komşuları ile değil, aynı zamanda ülke içinde de sorunları var. Tüm bu sorunlara rağmen Türkiye AB üyesi olursa diğer ülkelere de bu tavrını bulaştırır.


Ermenistan’ın AB-Türkiye ilişkilerinden beklentisi nedir ?

Ermenistan, AB ile Türkiye’nin ilişkilerinin objektif bir ­zeminde ilerlemesini ve müzakerelerin normal bir süreç izlemesini bekliyor. Bugün Türkiye üyeliğe aday olduğuna göre bir çok sorun müzakarelerde ele alınacak demektir. Ele alınacak bu dosyalar ve bunlardan kaynaklanan yükümlülükler sonucunda Türkiye Avrupalılaşacaktır. Bu süreç devam ettiği sürece, çok yavaş -ve zaman zaman yerinde sayarak- gitse de, Ermenistan tarafından olumsuz algılanması mümkün değil.


Türkiye'nin AB üyeliğinin Ermenistan için iyi olacağını, çünkü AB’ye komşu olacağımızı düşünenler mevcut.

Bu konuya bilerek değinmedim. Ermenistan-Türkiye sınırı kapalı ise Ermenistan-NATO sınırı da kapalı demektir. Bu birşeyi değiştiriyor mu ? Tabii ki hayır. Dolayısıyla, eğer Türkiye siyasi bir kararla AB’ye üye olursa AB-Ermenistan sınırı da kapalı olacaktır.  Sınırın kapalı olması bir sebep değil, sonuçtur. Eğer üyelik süreci normal bir şekilde işlerse Türkiye-Ermenistan sınırı Türkiye resmen AB'ye üye olmadan önce açılır. Ermenistan özel ortaklık çerçevesinde NATO ile işbirliği için yeterince geniş bir alana sahiptir, ama bu durum NATO ile sınırlarımızın kapalı olduğu gerçeğini değiştirmiyor.