Ermeni-Türk platformu

Türkiye, Ermenistan ve diasporadan görüşler
Tüm yazılar Türkçe, Ermenice, İngilizce ve Fransızca dillerinde

 

2. gün – Aram’ın rüyası

 
 

 

Diyarbakır’da 14 gün/Amed’e dair 14 fotoğraf/ Tigranakert’e dair 14 metin

Gazeteci ve fotoğrafçı MJM Repair için iki hafta boyunca Diyarbakır'da (Kürtçe ismiyle Amed ve Ermenice Tigranakert'te) röportajlar yaptı. 1915 Soykırımından önce şehirde nüfusu binlerle ölçülen Ermenilerin geçmişi, bugünü ve geleceğine dair fotograflar çekti. MJM hikayeleri Ermenilerle kesişen mekanlar ve insanlarla karşılaşmalarını röportajları boyunca okuyucuyla paylaşıyor. 

Bu foto-röportaj Mayıs 2013'te yapılmıştır. Yazıda yer verilen bazı hususlarda o tarihten sonra değişiklikler olmuştur.

 

2. gün – Aram’ın rüyası

Dicle Üniversitesi’nde felsefe dersleri veren ve sanatla uğraşan 32 yaşındaki Seçkin Aydın’la Amed’e geldiğim ilk gün, “Le Mona” adındaki bir kafede tanışıyoruz. “Otur, aç mısın ? Gel, bunun tadına bak hepsini yiyemem ben” diyor kendini tanıtırken. Bir modern sanat bienali için yakında İtalya’ya gidecekmiş. Üzerine ezme sürdüğü bir dilim ekmeği uzatırken “Aram Tigran’ı tanıyor musun ?”  diye soruyor. Burada kim Aram Tigran’ı tanımaz ki ? Kurmanci kadar Ermenice ve Arapça da çok iyi söyleyen ve gerçek ismi Aram Melikyan olan sanatçı bölgenin en büyük müzisyenlerinden biri olarak kabul ediliyor. Ermeniler tarafından az tanınsa da kendisi Kürt ve Ermeni kültürlerinin arasında kurulan bir köprü adeta. 2009 Ağustos’unda vefat eden Tigran atalarının topraklarına, Diyarbakır Ermeni mezarlığına gömülmek istemişti. Ama Türk İçişleri Bakanlığı buna izin vermedi.

Seçkin bana projesinden bahsediyor : “Aram Tigran hakkında araştırma yaparken onun bir sözüne rastladım. ‘Dünyaya tekrar gelirsem bütün tankları ve ateşli silahları alıp müzik aletlerine dönüştüreceğim’ demiş. Bu bir bakıma Aram Tigran’ın rüyasıydı, ben de gerçekleştirmeye karar verdim” diyor gülümseyerek. Silahları temin edip erittikten sonra Diyarbakırlı zanaatkârlardan aralarında darbuka ve defin de bulunduğu müzik aletlerini yapmalarını isteyecekmiş. “İtalya’da yaşayan Kürt arkadaşlarım var ve onları bu aletlerle Kürt müziği yapmaları için davet edeceğim” diyor Seçkin. “Biliyorsun, buradaki insanlar Ermenileri katlettiler, Kürtlerle Ermenilerin ilişkilerine dair anlatacak çok fazla iyi hikâye yok. Aram Tigran’ın babasının Kürtler tarafından kurtarılıp büyütülmesi ve minnet borcunu ödemek için oğlundan onların dillerinde söylemesini istemesi bu hikâyelerden biri ve benim de çok sevdiğim bir hikâye”.

Ölümünden önce Aram Tigran ailesinin yaşadığı yerleri sonunda kendi gözleriyle görebilmişti. Newroz için Batman’da ve Diyarbakır’da bir konser vermişti. Diyarbakır’da gördüğü sıcak ilgiden esinlenerek bu şarkıyı yazmıştı : « Di xewnên şevan de min bawer nedikir (Rüyamda görsem inanmazdım)/Bi çavan bibînim bajarê Diyarbekir (Diyarbakır’ı göreceğimi)/Rojbaş Diyarbekir me pir bêriya te kir (Merhaba Diyarbakır, seni çok özledik)/Te derî Li me vekir (Bize kapını açtın)/Te me şa kir (Bizi çok mutlu ettin). »

* Amed, Diyarbakır’ın Kürtçe ismi.

 

Çeşitli gazete ve dergilerde çalışan MJM Yerkir Europe Sivil toplum kuruluşu için Ermenistan ve Türkiye'de foto-röportajlar gerçekleştirdi. Çalışmalarından örnekler www.mjm-wordsandpics.com sitesinde görülebilir.